HADİD SURESİ

Sure adını, 25 ayetinde geçen “hadid” kelimesinden almıştır. “Hadid” kelimesi demir anlamına gelmektedir. 

Hadid suresi, “sebbeha” ve “yüsebbihu” kelimeleriyle başlayan ve “Müsebbihat” olarak tanımlanan surelerin ilkidir. Diğer Müsebbihat sureleri Haşr, Saff, Cuma ve Tegâbün’dür.

29 ayetten oluşan Hadid Suresi, Medine’de inmiştir.

Mushaftaki sıralamada 57., iniş sırasına göre 112. sure­dir. 

 

Bu surenin temel konuları şunlardır:

Allah’ın bazı sıfatları,

Allah’a ve peygamberine iman,

Allah rızası için harcamak (infak),

Cimrilik,

Müminlerin ve münafıkların ahiretteki durumları,

Dünya hayatının bazı olumsuz özellikleri,

Kader,

Teknik ve teknoloji,

Ruhbanlık.

 

Surenin temel mesajları şunlardır:

- Allah, dirilten ve öldürendir. Evrendeki her şey onundur ve tüm evreni o idare etmektedir. Görünen ve görünmeyen her şeyin ardında o vardır. O ilktir, sondur, zâhirdir, bâtındır. O, her şeyi bilendir.

-Allah, yeri ve gökleri altı zaman diliminde yaratmıştır.

- Allah’a ve peygambere iman etmek gerekmektedir. Sade Allah’a iman etmek insanları kurtarmamaktadır. Allah’a inanıldığı gibi, Allah’ın gönderdiği elçiye de iman etmek şarttır.

- İnsanlar Allah’ın kendilerine verdiği nimetlerden sarf etmek durumundadırlar. Aileye, yakınlara, akrabaya, ihtiyacı olanlara ve bunların dışında gerekli olan yerlere dengeli bir şekilde harcamak gerekmektedir. Bu harcamalar yapılmadığı takdirde, cimrilik denilen kötü sıfatlar ortaya çıkmış olmaktadır. 

-Cimri insanlar, başkalarını da cimriliğe davet ederler.

- İnfak (sahip olunan maddi varlıktan gerektiği şekilde harcamak) Allah’ın emridir. İnfakın en güzel yerlerinden biri savaşa çıkacak ordu için harcamaktır. Allah rızası için harcamak, bir bakıma Allah’a borç vermek gibidir. Bu şekilde sarf edenlere, Allah, ahirette karşılığını bol bol verecektir.

- Müminler ahirette huzur ve rahat içinde olacaklar, buna karşılık münafıklar karanlıklar içinde kalmış gibi azapta kalacaklardır.

- Münafıklarla müminler arasında bir diyalog yaşanacak, münafıklar müminlerden yardım isteyecekler, fakat bir yardımcı bulamayacaklardır.

- Sadaka verme konusunda erkek ve kadın arasında bir ayırım yoktur. Bu konuda herkes kendi yaptığı iyiliklerin karşılığını alacaktır.

- Dünya bir oyun ve eğlence olarak tarif edilmiştir. Dünyanın oyun ve eğlence olarak nitelendirilmesi, dünya hayatının hafife alınması değil, geçiciliğine dikkat çekmek içindir. Eğlence ve oyun, hoş vakit geçirmek, dinlenmek gibi bir takım amaçlarla yapılır. İnsan eğlenir, dinlenir ve sonra oyun biter, işinin başına döner. İnsan, dünyaya tamamen dalıp, onu kalıcı zannederse, oyuna ve eğlenceye dalıp kalan ve asıl işini ihmal eden kişi gibi zararlı çıkacaktır.

- Dünya hayatının aldatıcı ve oyalayıcı nitelikleri arasında; insanların aralarında övünmeleri, sahip olduklarıyla yetinmeyip daha fazlasını elde etmeye çalışmaları bulunmaktadır. İnsanlar bu konularda dikkatli olmalı, dünyanın gerçek sahibinin Allah olduğunu düşünmeli ve infaktan ayrılmamalıdırlar.

- İnsanoğlunun başına gelen herhangi bir kötülük, muhakkak ki önceden bir kitapta yazılmıştır. İnsan bunun kaderi olduğunu bilmeli, kader inancını kaybetmemelidir. Sahip olunan şeyler kaybedildiğinde üzülmek ya da yeni servetler elde edildiğinde şımarmak doğru değildir.

- Yüce Allah demiri gökten indirdiğini, demirde insanlar için birçok faydalar bulunduğunu ifade etmektedir. Burada, demir sembolü altında, teknik ve teknolojik ilerlemelerin önemi ve gereği anlatılmaktadır.

- Ruhbanlığı, Hıristiyanlar Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle icad etmişlerdir. Aslında ruhbanlık kurumu Allah’ın doğrudan bir emri değildir. Fakat bu kuruma daha sonraları kendileri ihanet etmişler, bu kurumu bozmuşlar ve istismar vasıtası haline getirmişlerdir. Böylece, kendilerinin icadı olan ve hayırlı olduklarına inanarak kurdukları ruhbanlığı bozmaları nedeniyle Allah’ın öfkesini çekmişlerdir.