MÜRSELÂT SURESİ

Sure adını, ilk ayette geçen “Mürselât” kelimesinden almıştır. Mürselât kelimesi, “gönderilenler” anlamına gelmektedir. Burada “gönderilenler” ile kastın, alemin idaresiyle vazifeli melekler, kitaplar, peygamberler olduğu söylenmiştir. Doğrusu, Mürselât kelimesiyle kastedilenin peygamberler olduğudur. Bazı tefsirlerde ve Buhârî'de sure başındaki vav harfi ile birlik­te "Ve'1-Mürselât" şeklinde isimlendirilmiştir. Ayrıca "Ve'1-Mürselâti urfen" adıyla da anılmaktadır.

50 ayetten oluşan sure, Mekke’de inmiştir. 

Mushaftaki sıralamada 77., nüzul sırasına göre ise 33. suredir.

 

Bu surenin temel konuları şunlardır:

Kıyametin kopuş sahneleri,

Hesap gününün ayırım günü olması,

İnsanın yaratılışı,

Hesap gününün bazı sahneleri,

Allah’ın varlığının, birliğinin ve kudretinin bazı delilleri.

 

Surenin temel mesajları şunlardır:

- Kıyamet mutlaka gerçekleşecektir. Kıyamette yıldızların ışığı sönecek, gök kubbe yarılacak, dağlar un ufak olup savrulacaktır.

- Kur’an, hesap gününe aynı zamanda “fasl günü” yani “ayrım günü” adını vermektedir. Ayrım günü denmesinin sebebi, hak ile batılın, haklı ile haksızın, iyi ile kötünün ve cennetliklerle cehennemliklerin birbirinden ayrılacağı gün oluşundandır.

- Yüce Allah, buyruğunu tutmayan toplulukları helak etmiştir.

- Allah insanı meni’den yaratmıştır. İnsanın var ediliş aşamalarından birinde meni yer almaktadır. Meni, insanın yaratılışının özünü oluşturan spermleri barındırdığı ve insan, kendisinin meniden yaratıldığını bildiği halde, meniyi tiksindirici bulur. Burada insanoğlunun ilginç bir yönüne işaret edilmektedir. İnsan öyle tezatlar içinde ve öyle anlaşılmaz bir varlık ki, kendi yaratıldığı maddeyi çirkin ve tiksindirici bulabilmekte, öte yandan kendisinin evrenin en mükemmel varlığı olduğuna inanmaktadır.

- Ahirette inkarcılar azgın cehenneme atılacaklardır. Özür dilemek için kendilerine izin verilmeyecektir. 

- Müttakiler, dünyadaki güzel davranışlarına karşılık, nimet dolu cennetlerle ödüllendirileceklerdir. 

- Kur’an, inanılacak en doğru sözdür. Kur’an ile yola gelmeyeni yola getirecek başka bir şey yoktur.